Sebil, genellikle camilere bitişik yapılan, özel bir mimarisi olan ve karşılık beklenmeden hayır için içme suyu dağıtılan yapı olup, Ayasofya’da da bu amaçla yapılmış iki sebil bulunmaktadır.
Bunlardan biri, Ayasofya’nın Vestibül Kapısı’ndan avluya çıkıldığında sağda, güneybatısındaki beden duvarına bitişik, ancak ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı kesin olarak bilinmeyen, mimari üslubundan dolayı 18. yüzyıla tarihlenen, mermer kaplamalı olan sebildir. Arkasındaki kapıya doğru bir sebilci odası ve odayı çevreleyen dikdörtgen iki penceresi bulunmaktadır. Pencerelerindeki şebekeler ise dökme demirden oymalıdır.
Ayasofya’da Osmanlı Klasik Mimarisi sebil örneğini yansıtan ikinci sebil ise, Sultan İbrahim (1640- 1648) tarafından, Ayasofya’nın dış avlusundaki duvarın güneydoğu köşesine yaptırılmıştır. Üç penceresi olan sebilin pencereleri mermer oymalıdır. Her bir pencerenin alt kısmında su dağıtılması için kemerli bölümler yer almaktadır.
Ayasofya İmarethanesi, Sultan I. Mahmud (1730-1754) tarafından 1743 yılında Ayasofya'nın kuzeydoğusuna, yoksul ve kimsesizlere yiyecek…
Ayasofya'nın kuzeydoğu köşesinde yer alan yuvarlak ve üstü kubbeli yapı Doğu Roma Dönemi'nde kutsal eşyaların…
Ayasofya'nın duvarları, kubbesinin ağırlığı dolayısıyla, hem Doğu Roma Dönemi'nde, hem de Osmanlı Dönemi'nde dışa doğru…
Minareler, camilerde namaza çağrıyı bildirmek ve sala (duyuru) okumak için inşa edilmiş ana yapıdan yüksek…
Osmanlı Dönemi'nde halkın namaz vakitlerini öğrenmesi için yapılmış olan 38 adet muvakkithaneden günümüze kadar gelmiş…
Sultan I. Mahmud (1730- 1754) tarafından 1740 yılında yaptırılan Ayasofya Şadırvanı, Osmanlı Mimarisi'nin bir şaheseri…